SENET HUKUKU VE SAHTECİLİK

SENET HUKUKU VE SAHTECİLİK

Senet kelimesi, Türk Dil Kurumu’nda, bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt; belge ve dayanılan veya dayanılacak olan şey olarak tanımlanmıştır. Senet kelimesi Arapça sanad ‘dan gelir, yani dayanmak, yaslanmak, itimat etmek bir iddianın dayanağı anlamına gelir.

Hukukta senet, ilgili durumun dayanağını sunmak üzere bir kişi veya kurum tarafından imzalanan veya inkar edilmez şekilde onaylanmış olan ve imzalayanın aleyhine delil teşkil eden yazılı belgedir. Senet genelde bir borçlanma veya mülkiyet ilişkisinin kabulü şeklindedir.

Senet kelimesi, halk arasında yaygın olarak bono yerine kullanılan bir kelimedir. Ancak başka tür senetler de mevcuttur. Bu senet çeşitlerine kısaca değinmek gerekirse,

1-Hisse Senedi

Sermaye şirketlerinin ortaklarına sermaye paylarını belgelendirmek amacı ile verdikleri kıymetli evraklara hisse senedi denir. Ancak her sermaye şirketi, hisse senedi çıkarma yetkisine sahip değildir. Hisse senedi çıkarmaya yetkili kurum ve kuruluşlar arasında anonim şirketlerini, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri, özel kanunla kurulmuş olan merkez bankası, kamu iktisadi teşekkülleri gibi kurumları sayabiliriz.

2-Tapu Senedi

Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir taşınmazın tapu sicilinde belli bir kişi üzerine kayıtlı olduğunu kanıtlayan resmi bir belgedir.

3-Emtia Senedi

Emtia senetleri, ekonomide mal senedi olarak da bilinmektedir. Emtia senetleri, ilgili oldukları mal üzerinde bir ayni hakkı içerirler. Bir mağaza veya nakliye şirketine teslim edilen mallara karşılık alınan bir cins makbuzdur, senedi veren tarafın o malları istek halinde geri verme zorunluluğunu belgeler.

4-Devlet İç Borçlanma Senedi

Devlet iç borçlanma senedi, Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasada ihraç edilen borçlanma senetlerini ifade etmektedir. Devletin bir borcu ödeyeceğine dair bir teminattır.

5-Avalli Senet

Senet bedelinin bir kısmının ya da tamamının güvence altına alındığı bir kambiyo taahhüdüdür. Borçlunun borcunu ödememesi halinde onun yerine ödemeyi yapacak kefilin de imzaladığı borç senedidir.

6-Gelir Ortaklığı Senedi

Gelir getiren bir kamu kuruluşunun gelirinin çoğunlukla ulaşım, haberleşme ve enerji tesislerinden kamu kurum ve kuruluşlarına ait olanların gelirlerine ortak olmak için çıkarılan bir belgedir.

7-Kambiyo Senedi

Kambiyo senedi, kıymetli evrakın bir alt türü olarak düzenlenen hak doğurucu niteliğe sahip senettir. Borçlu, bu belgeye sahip kişiye belgede belirtilen şartlara göre ödeme yapacağını vadeder.

8-Emre Muharrer Senet (Bono)

Bono, üzerinde yazılı belli miktardaki tutarın, senet lehtarına ya da onun emrine kayıtsız şartsız ödeneceğine dair taahhüdü içeren bir kambiyo senedidir.

 

EMRE MUHARRER SENET (BONO)

Senet kelimesi, halk arasında yaygın olarak bono yerine kullanılan bir kelimedir. Bono, üzerinde yazılı belli miktardaki tutarın, senet lehtarına ya da onun emrine kayıtsız şartsız ödeneceğine dair taahhüdü içeren bir kambiyo senedidir. Bono, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776 ile 779. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

İlgili kanunda gösterilen belli şekil koşullarına bağlı ve belirtilen miktardaki paranın ödenmesi taahhüdünü içeren, kıymetli evrak niteliği taşıyan bir borç senedi olan bonoda bulunması gereken unsurlar 6102 sayılı Ticaret Kanununda düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesinde bonoda bulunması gereken unsurlar açıkça sayılmıştır. İlgili maddeye göre,

“MADDE 776- (1) Bono veya emre yazılı senet;

  1. a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
  2. b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
  3. c) Vadeyi,
  4. d) Ödeme yerini,
  5. e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
  6. f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
  7. g) Düzenleyenin imzasını,

içerir.”

Olması gereken bu unsurların bulunmaması hali ise Türk Ticaret Kanunu’nun 777. Maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili bu maddeye göre,

“MADDE 777- (1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776’ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.

(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.

(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.

(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.”

Görüldüğü üzere bonoda bulunması gereken zorunlu unsurların bulunmaması halinde senet, kambiyo senedi niteliğini kazanamamaktadır.

  1. madde incelendiğinde kanunda verilen unsurlardan bazılarının zorunlu unsur bazılarının ise alternatif zorunlu unsur olduğu görülmektedir. Bu unsurları sınıflandırmamız gerekirse,
  2. Zorunlu Unsurlar
  • “Bono” veya “Emre yazılı senet” ibaresi
  • Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi
  • Lehtarın adı ve soyadı
  • Düzenleme tarihi
  • Düzenleyenin imzası
  1. Alternatif Zorunlu Unsurlar
  • Düzenleme yeri
  • Ödeme Yeri
  1. İhtiyari Unsurlar
  • Vade koşulu ve muacceliyet kaydı
  • Bedel kaydı
  • Yetki kaydı
  • Keşidecinin ismi
  • Faiz kaydı
  • Masraf ve vekalet ücreti kaydı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre,

“…Bu genel açıklamadan sonra hemen belirtelim ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu nedenle bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 691/1).

Bonoda şekil şartları TTK’nın 688. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir.

Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir (Poroy,R.: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları 11. Bası, İstanbul 1989, s. 237 vd.).

Yerleşik Yargıtay içtihatları ve öğretide kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. Yinelemek gerekirse “bedel kaydı” kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, mücerret bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin elde edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.

Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehtarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır…” (2017/19-821 E. 2019/58 K.)

Bonoda düzenleyenin sorumluluğu ise Türk Ticaret Kanunu’nun 779. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, bir bonoyu düzenleyen kişi, tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi sorumludur. Görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart olan bonoların düzenleyene 693. maddede yazılı süreler içinde ibraz olunması gerekir. Düzenleyen, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak suretiyle doğrular. Süre, ibraz kaydı tarihinden itibaren işlemeye başlar. Düzenleyen; bononun kendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle doğrulamaktan kaçınırsa, bu durum bir protesto ile belirlenir. Bu takdirde süre protesto gününden itibaren işlemeye başlar.

SENETTE SAHTECİLİK

İlgili kanun ve yasalar kapsamında geçerli bir senette olması gereken şartları taşımayan belgelere sahte senet denilmektedir.

Belgede sahtecilik suçunun konusunu bir kambiyo senedinin oluşturması halinde Türk Ceza Kanunu uyarınca resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulama alanı bulmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 210. Maddesine göre,

“Madde 210- (1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.”

İlgili bu madde dolayısıyla kambiyo senetleri üzerinde tahrifat yapılması halinde Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu oluşacaktır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ise Türk Ceza Kanunu’nun 204. Maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili bu kanuna göre,

“(1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”

Senette sahtecilik suçunun unsurları bakımından Yargıtay 11. Ceza Dairesi değerlendirmesini inceleyecek olursak,

“Sanığın, alacaklısı olduğu senede ilişkin borçlu tarafından tarafına farklı zamanlarda yapılan kısmi ödemeleri senet üzerine not almasına rağmen daha sonra bu notları silerek senedi kalan borç miktarından fazla olarak icra takibine koymak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; dosya kapsamından senet ve senede bağlı borca ilişkin bir itiraz ile senedin zorunlu unsurlarında herhangi bir tahrifat, silinti veya kazıntı bulunmadığının anlaşılması karşısında; senetin ön yüzünde evvelce kurşun kalemle yazılı bulunduğu tespit edilen tek başına bir anlam ifade etmeyen rakamların silinmesinin de resmi belgece sahtecilik suçunu oluşturmayacağı, senedin arka yüzünde temyiz dışı sanık …‘a ait cironun da bizzat kendisi tarafından yazılıp karalanması nedeniyle bu yönden de senet üzerinde bir sahtecilik mevcut olmadığı gözetilmeden, atılı suçtan sanığın beraati yerine, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir.” (2021/6016 K.)