Adli Balistik

ATEŞSİZ SİLAHLAR

 Ateşsiz silahları namlu niteliklerine göre üç ayrı ana grupta sıralayabiliriz;

-Kesici ve delici namlu niteliğine haiz silahlar; Kılıç, kama, hançer, sustalı çakı vb.

-Delici namlu niteliğine haiz silahlar; Kesici özelliği olmayan, sadece delme ve nüfuz etme özelliğine sahip silahlar. Tornavida, şiş. vb.

-Ezici namlu özelliğine haiz silahlar; bu tür silahların delme ve kesme özellikleri olmayıp, isabet ettirildikleri bölgedeki şiddete ve aktardığı enerjinin büyüklüğüne bağlı olarak oluşturdukları ezme ve tahribatlardır. Keser, çekiç, topuz, gürz vb. aletler.

ATEŞSİZ SİLAHLARIN TANIMLARI:

KILIÇ: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı ve metal korkuluğu bulunan, en az 50 cm. den uzun, genellikle tek ağızlı, sivri uçlu, düz veya eğimli, oluklu veya oluksuz namluya haiz büyük boylu bir bıçaktır.

Kılıçların ilk olarak kimler tarafından ve nerede kullanıldığı bilinmemekle birlikte tarih boyunca ordular ve insanlar tarafından bir saldırı ve savunma aracı olarak kullanılmıştır. Yine her ülkenin kendi kültür ve sanat yapısını yansıtan değişik şekil, boyut, ebat ve nitelikte kılıç yaptıkları bilinmektedir.

res1

MERASİM (TÖREN) KILICI: Namlusunun her iki kenarı küt (ağız mevcut olmayıp) olup, namlusunda oluk yoktur. Genellikle Askeri tören ve merasimlerde kullanılır.

res2

KAMA: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı, çift ağızlı, sivri uçlu düz namluya sahip, namlusunun bir veya iki yüzünde delme ve nüfuz etme özelliğini arttırıcı nitelikte oluk/oluklar bulunan, delici ve kesici özelliğe sahip bir tür bıçaktır. Kama kelimesi Ermenice lisanında çivi anlamına gelen “KAM” kelimesinden Türkçe’mize girmiştir.

res3

HANÇER: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı, kabzadan itibaren geriye doğru meyilli, çift ağızlı, sivri uçlu kısa boylu namluya sahip, namlusunun bir veya her iki yüzeyinde oluk/oluklar bulunan, kesici ve delici özelliğe sahip bir tür bıçaktır.

res4

KRİSS: Malezya dilinden gelen bir kelime olup, çift ağızlı, sivri uçlu, alev gibi dalgalı namluya sahip hançer benzeri, genellikle kemere takılan 40 cm. boyunda olan bir tür bıçaktır.

res5

SUSTALI ÇAKI: Sadece bu tür bıçaklara münhasır çalışma prensibi olan, üstte kolaylıkla taşınabilen, namlusunun otomatik olarak açılmasını sağlayan susta mandalı ile açılan namlusunu sapa sabitleyen susta kilidi sistemine haiz bir tür bıçaktır.

Sustalı çakılara kendilerine has ve özgü çalışma niteliği kazandıran susta mandalı ile susta kilidinin sağlam ve işler olma özelliği şartı aranır.

res6

BALTA: Genelde ağaçtan yapılmış sapın bir ucuna monte edilmiş, geniş yay biçiminde keskin ağızlı tek ve çift taraflı namluya sahip, metalden mamul bir alettir.

Orta çağda silah olarak kullanılan baltaların sapları ne kadar uzun, demir kısımları ne kadar büyük ise daha eski devirlere ait olduğunu gösterir, baltalar namlularının tiplerine göre; düz, boynuzlu, dişli, oyuklu, delikli, saplarının takılışlarına göre de baylı, boyunlu delikli gibi özellik gösterirler.

res8  res7

ARBALET: Gövdesi üzerinde; ok koyma yuvası, Kabza, tetik, yay, nişangah görevini gören sistemi, yayın çekilip kurulmasını temin eden sistemi, kirişi germeye yarayan genellikle makaralı düzeneği haiz gerdirme yayı bulunan bir alettir.

res9

Tetkik konusu Arbalet, özel nitelikte imal edilmiş uç kısmında kolaylıkla saplanmayı temin edecek metal bölümü bulunan (üç kenarı keskin, sivri uçlu metal) ok atmaktadır. Ok ‘un hedefe gönderilmesini temin eden enerji, ince özel naylon iplerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan kirişten elde edilmektedir. Bu kirişin sağlam ve görev yapar durumda olduğu; gerilen kiriş ve oku gerili durumda tutan kilitleme parçasının ve nişan alındıktan sonra gerili durumdaki kirişin dolayısı ile ok ‘un serbest bırakılmasını temin eden tetik tertibatının görev yapar durumda olduğu tespit edilmiştir.

Yapılan muayenesinde; çerçeve üzerindeki kanala yerleştirilen ok ‘un hedefe gönderilmesini temin eden enerjiyi sağlayan naylon iplikten oluşan kirişin ok ‘u saniyede yaklaşık 70-100 m/sn hızla fırlattığı yapılan denemelerde tespit edilmiştir. Bu hız ile fırlatılan ok ‘un tesir mesafesi dahilinde normal giysiler üzerinden vücuda tesir edebilecek ve isabet ettiği vücut bölgesine yaralama veya öldürme tevlit edebilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.

GÜRZ: Genellikle ağaçtan olan sapının bir ucuna bakır, tunç, pirinç veya demirden mamul yuvarlak veya oval şekilde üzerinde darbeyi ve hasarı arttırıcı nitelikte çıkıntılar (dişler) bulunan bir alettir.

Genellikle eski çağlarda süvari ve piyade türü askeri birlikler tarafından düşmanın zırhını parçalamak amacıyla kullanılırdı.

res10

TOPUZ: Gürze benzeyen bir alet olup, topuz kısmında çıkıntı şartı aranmaz.

TOPUZLU KAMÇI; sapa baplı belli bir uzunlukta zincir veya deriden ip bağlanmış, bu zincir veya ipin uç kısmına birden fazla genellikle metalden küçük boyutta topuz monteli bir alettir.

MUŞTA: Genellikle metalden mamul, el veya parmakların kolayca geçebileceği yuvası bulunan, üst kısmına yaralayıcı, delici ve bereleyici nitelikte metal çıkıntılar (dişler) monteli bir alettir.

res11

JOP: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte ergonomik saplı, elde kolayca taşınmasını sağlayan ve bileğe takılabilen taşıma kayışı bulunan, sert plastikten, poliüretan veya ahşaptan mamül, 3-5 cm. çapında, 40-75 cm. arasında uzunluğunda silindirik yapıda bir alettir.

Genellikle güvenlik kuvvetleri tarafından toplumsal olaylarda toplulukları dağıtmak ve etkisiz hale getirmek amacıyla savunma ve caydırıcı amaçlı kullanılmaktadır.

res12

PALA: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı, namlusu sapla birleşim yerinden itibaren uca doğru gittikçe genişleyen ve uca yakın bir yerde en geniş durumu aldıktan sonra tekrar daralan, tek ağızlı, sırtı küt, sivri uçlu namluya sahip büyük bir bıçaktır.

SALDIRMA: Elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı, ortalama 40-65cm. arasında iç bükey, tek ağızlı, sivri uçlu, sırtı küt, oluklu veya oluksuz namluya haiz, sapının sırt kısmı ile namlusunun sırt kısmı aynı doğrultuda bulunan büyük boy bir bıçaktır.

res13 res14

  

KASATURA: Gözümüz harp silahlarında kullanılan, elin kavramasını ve kaymasını önleyici nitelikte sapı ve sapın arka kısmında silaha montesini sağlayan kilitleme tertibatı mevcut olan, tek veya çift ağızlı, oluklu veya oluksuz, sivri uçlu namluya haiz bir tür bıçaktır.

Kasatura yapısı itibariyle silahın uç kısmına monte edilebilen delici ve kesici özelliğe sahip bir harp silahı olduğu gibi elde de kullanılabilen bir saldırı ve savunma silahıdır.

SÜNGÜ: Eski dönemlere ait harp silahlarında kullanılan, sapı üzerinde silaha montesini sağlayan kilitleme tertibatı olan veya doğrudan silaha monteli imal edilen, genellikle oval yapıda şiş benzeri ve kasaturadan daha uzun namlu yapısına sahip olan, eski dönemlere ait saldırı ve savunma amaçlı bir harp silahıdır. res15

 

 

res16